Martin Lindstrom‘un Buyology kitabını okurken denk geldiğim Kit Kat örneğinin detaylı araştırmasıyla bu yazıyı derledim.

Japonya’da Kit Kat‘ın gelişimi ve başarısı, bir şirketin yeni bir kitleye başarılı bir şekilde adapte olmasının en iyi örneklerinden bir tanesidir. Kit Kat çikolatalı gofret şirketi ilk olarak 1973 yılında ana şirket Nestlé aracılığıyla Japonya’da ortaya çıktı. 2000 yılında Nestlé Japonya ilk çikolatasız aromasını piyasaya sürdü: çilek. O zamandan beri Kit Kat, 350’den fazla çeşit yarattı ve kendini Japon kültürüne yerleştirdi. Matcha Yeşil Çay ve kırmızı fasulye gibi tipik Japon lezzetlerinin yaratıcı bir şekilde yeniden yaratılması, yükselişine katkıda bulunurken, Kit Kat ayrıca Japonca tarafından sunulan benzersiz markalaşma fırsatına da güveniyordu.

Kit Kat” marka adı Japonca “Kitto katto” (キ ッ ト カ ッ ト) olarak çevrildi ve “kitto katsu” (き っ と 勝 つ) ifadesini fonetik olarak yansıtıyordu. “Kitto katsu“, “kesinlikle kazanacak” dan “asla başarısız olmayacak” a kadar birçok olumlu ifadeye dönüşebilir. Sonuç olarak, Kit Kat kendini Japon toplumunun her alanında iyi bir şans tılsımı olarak pazarlamaya başladı. Kit Katları, öğrenciler için sınav dönemlerinde özellikle popüler hediyeler haline geldi ve şimdi “elinden gelenin en iyisini yap” ve “kendine inan” gibi belirli teşvik edici ifadelerle birlikte geliyor. Japonlar günde yaklaşık 5 milyon Kit Kat bar tüketiyor.

Kit Kat covered in edible 24-karat gold to be released – WDBO

Hatta Nestlé, 2015 yılında Kit Katları gerçek altınla kaplayıp Japon mağazalarına satışa sundu. Bir bar çikolata 2.016 yen değerindeydi (16 $). Bu külçeler aynı zamanda Avustralya’ya da göç etti. Kit Kat’ın Japonya’daki popülaritesi tüm dünyaya yayıldı ve bunun sonucunda, 2018’de New York Times tarafından Japonya’da Kit Kat’ların nasıl yapıldığına dair ayrıntılı bir rapor ve Japonya’da belirli Kit Kat çikolatalarına akın eden turistler ortaya çıktı.

Kit Kat iyi harf çevirilerinin hem uyumlu, uluslararası markalaşmanın etkisini pekiştirdiğini hem de ürünleri yabancı kültürlere yerleştirebileceğini kanıtlıyor. Kit Kat gibi marka isimleri, çevrelerini ürünlerinin orijinal telaffuzlarına göre seçmiş olabilirler, ancak bu harf çevirileri, temsili ifadelerden sadece markaların kendileri haline dönüştü. Örneğin, “Kitto katsu” (き っ と 勝 つ) artık Kit Kat web sitesini açıyor. Uluslararası şirketler, pazarlarının yerel dilini benimseyerek, bu pazarlardan ifadeler seçmiş ve bunları kendi başarıları için yeniden biçimlendirmiştir.