İş ve şehir değişikliği derken yazı yazmayalı epey olmuş. Kitap okumaya da pek vakit bulamıyordum ki sanıyorum bu nedenle hafta sonunu iple çektim. 🙂

Kitabın yazarı Dale Carnegie 1888 – 1955 yılları arasında yaşamış, Amerikalı yazar, hatip, kişisel gelişimci ve kişiler arası iletişim uzmanıdır.

İlk basıldığı 1936 yılında 30 milyondan fazla satış yapan ve günümüzde de halâ popülerliğini koruyan ve pek çok dile çevrilen How to Win Friends and Influence People (Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı) kitabının yazarıdır.

Ben kitabın 1994 baskısını okudum. 2010 – Epsilon yayınını satın almak isteyenler buradan bakabilirler.

Kendinizle Barışık Olun

alay, Asyalı, coronavirüs içeren Ücretsiz stok fotoğraf

Siz bu dünyada yeni bir şeysiniz. Buna sevinin. Doğanın size verdiğinin en fazlasından yararlanın. Son tahlilde her sanat kendini anlatmaktadır. Siz neyseniz ancak onu anlatabilirsiniz, onu resmedebilirsiniz. Deneyleriniz, çevreniz, genetik mimariniz sizi ne yaptıysa siz olmalısınız. İyi olsun, kötü olsun kendi küçük bahçenize bakacaksınız.

“Sen Dale Carnegie olacaksın, bütün kusurların ve noksanlarıyla. Başka insanların karışımı olmaktan vazgeçtim, kollarımı sıvadım. Shakespeare ile ölçülecek bir kitap yazmasam da kendime göre bir kitap yazabilirim.”

Yorgunluk ve Üzüntüye Hayatınızda Yer Vermeyin

apron, aroma, Asyalı kadın içeren Ücretsiz stok fotoğraf
Birinci Yöntem: Düzen

Üstü yanıt verilmemiş mektuplarla, raporlarla dolu bir çalışma masası görmek bile insana şaşkınlık, gerginlik ve üzüntü verir. Bunu günümüze uyarlayacak olursak gereksiz e-postaları filtreleyin, bildirimleri kapatın, yapılması gerekenler listesini makul seviyede tutun.

İkinci Yöntem: Önceliklendirme

İşleri yapılacaklar listemize giriş sırasına göre değil de önem ve aciliyet durumuna göre yapmamızı tavsiye ediyor. Benim sıklıkla kullandığım Eisenhower Matrisi bu konuda en iyi yöntemlerden bir tanesi.

Üçüncü Yöntem: Kararları Geciktirmeyin

Bir zorlukla karşılaşınca eğer bir karara varmak için gereken olaylar varsa hemen çözümleyiniz. Kararlarınızı geciktirmeyin. Bununla ilgili Nick Tasler’ın To Move Ahead You Have to Know What to Leave Behind yazısı okumaya değer.

Dördüncü Yöntem: Delege Edin

İşi düzenlemeyi, işi başkasına da yaptırmayı ve denetlemeyi öğrenin. Sınırlı vakitle her şeyi yapmaya kalkışırsanız ayrıntılarda boğulabilir, telaş ve gerginliğe kapılabilirsiniz.

Dinlenmeyi Öğrenin

çok sevimli, çok tatlı, dayanma içeren Ücretsiz stok fotoğraf

Üzüntü, gerginlik ve heyecan gel-gitleri yorgunluğun en büyük nedenlerinden üçünü oluşturur. Hindistan’da yoga yapanlar, “Dinlenmek sanatını öğrenmek isterseniz, kediyi inceleyin!” derler. Doktor David Harold Fink’in Gerginlikten ve Öfkeden Çıkış Yolları adlı kitabını öneriyor.

Yaptığınız İşi Sevin – Sevdiğiniz İşi Yapın

adam, aile, anlaşma içeren Ücretsiz stok fotoğraf

Doğru şeyler düşünürseniz, herhangi bir işin tatsızlığını azaltabilirsiniz. Patronunuz sizin işinizle ilgilenmenizi ister ki, kendisi daha çok para kazanabilsin. Ama siz onun istediğini düşünmeyin. Ancak sizin işinizle ilgilenmenizden kendinizin ne kazanacağınızı düşünün. Unutmayın ki, yaşamdan alacağınız zevki iki katına çıkarır: Çünkü uyanık saatlerinizden en az yarısını işte geçiriyorsunuz. Eğer işinizden zevk almazsanız, belki hiçbir şeyden zevk alamazsınız. İşinize ilgi duyarsanız üzüntüleriniz zihninizden çıkar, sonunda belki terfi edersiniz, maaşınız da artar. Öyle olmasa bile yorgunluk en az sınırına iner, iş sonrası vakitlerinizden daha çok keyif almaya başlarsınız.

Sahip Olduklarınızın Farkına Varın

adam, aile, anneanne içeren Ücretsiz stok fotoğraf

Yaşamımızdaki şeylerin aşağı yukarı yüzde doksanı doğru, yüzde onu yanlıştır. Mutlu olmak istiyorsak, doğru olan yüzde doksana sarılmak, yanlış olan yüzde onu unutmak yeterlidir.

Yaşamda amaç edinilecek iki şey vardır: Önce istediğinize ulaşmak, sonra ondan zevk almak. İkincisini ancak insanların en akıllıları başarır.

Logan Bearsall Smith

Kötü Niyetli Eleştirilere Aldırmayın

açık hava, aktif, av köpeği içeren Ücretsiz stok fotoğraf

Dövüldüğümüz ve eleştirildiğimiz zaman, bilelim ki önemliyizdir. Bu genellikle dikkat çeken bir şeyler yaptığınızı gösterir. Birçok insan kendinden daha iyi eğitim görmüş, daha başarılır olmuş kişileri aşağılamaktan tatmin olurlar. Kötü kişilikli insanlar, büyük insanların hatalarından büyük zevk alırlar.

Unutmayın ki, haksız eleştiri çok kez gizli bir hayranlıktır.

Eleştirilerinizin Dozunu Ayarlayın

adam, Afrikalı Amerikalı, afrikalı amerikalı adam içeren Ücretsiz stok fotoğraf

İnsanın yaradılışı gereği kendinden başka herkesi eleştirmektedir. Hepimiz böyleyiz. Bütün eleştirilerin yuvalarından uçan güvercinler gibi yuvalarına dönmeye mahkum olduklarını unutmayalım. Eleştirilerimizle doğrultmak veya bozmak istediğimiz kimselerin kendilerini haklı göstermek ve karşılık olarak bizi ezmek için uğraşacaklarını unutmamalıyız.

Konfüçyus’un da dediği gibi: “Evinizin kapısının önünü temizlemeden komşunun damındaki karlardan şikayet etmeyin.”

İnsanlara Değer Verin

adam, bağ, bağlantı içeren Ücretsiz stok fotoğraf

Bir adamın göğsüne tabancayı dayayıp saatini vermesini isterseniz kuşkusuz bunu yapacaktır. Ya da bir çalışanınızı işten kovmak tehdidiyle iş yapmak zorunda bırakabilirsiniz. Ancak bu çalışma siz arkanızı dönünceye kadar devam eder.

İnsanın en derin isteğinin değer ve önem sahibi olmaktır. İnsanların iyi yanlarını düşünelim, bunları beğenelim ve takdir edelim, hatta takdirimizi de bol bol dile getirelim.

İyi Bir Etki Bırakın

açık hava, Arkadaşlar, arkadaşlık içeren Ücretsiz stok fotoğraf

“Başkalarının sana nasıl davranmasını istersen, sen de onlara o şekilde davran!”

Siz ilişkide olduğunuz kimselerden saygı görmek için gerçek değerinizin tanınmasını ve takdir olunmasını özler, kendi çevrenizde öneminizin anlaşılmasını dilersiniz. İçtenlikli olmayan, değersiz birtakım dalkavukluklara değil, ama içten takdirlerle karşılanmak istersiniz. Dostlarınızın ve arkadaşlarınızın sizden iyi söz etmelerinden, meziyetlerinizi anlatmalarından hoşlanırsınız. Hepimiz de aynı şeyi istiyoruz.

Öyleyse hepimiz de bu altın kurala uymalı ve başkalarından beklediğimiz davranışı başkalarına göstermeliyiz.
Nasıl, ne zaman ve nerede mi?
Yanıt: Her yerde ve her zaman!

Düşman Kazanmayın

adam, aksiyon, antrenman yapmak içeren Ücretsiz stok fotoğraf

İnsanların çoğunluğu, mantıklarına göre hareket ederler. Çoğunun kendine göre, doğru yanlış düşünceleri ve inançları vardır. Çoğunun içi, bir sürü yeniden düşünülmüş hükümler, görüşler, kıskançlıklar, kuşkular, korkular ve gururlarla doldurur ve insanlarını saçlarının biçimini, mezheplerini, artistler hakkında düşüncelerini değiştirmek istemezler. Öyleyse insanlara yanıldıklarını söylemeye istekliyseniz, her sabah bu kaç satırı okuyunuz.

Benjamin Franklin’in gençliği sırasında arkadaşlarından birisi onu kenara çekerek şunları söylemiş;
“Franklin!, Senin tuttuğun yolda yürümeye olanak yok. Senden farklı düşüncede olanların üzerine birdenbire atılıyorsun. Bu yüzden arkadaşların, aralarından bulunmandan hoşlanmıyorlar. Çünkü o kadar bilgilisin ki, dostum, hiç kimse karşında söz söylemeye cesaret edemiyor. Cesaret bir yana, seninle konuşmak ancak rahatsızlık ve yorgunluk verdiği için herkes senden çekiniyor. Ne yazık ki, bu yüzden, bir kimseyle konuşamayacak ve bilgini çoğaltmaya olanak bulamayacaksın!”

Anlaşmazlığın Nedenini Anlayın

Arkadaşlar, beyaz ırk, beyin fırtınası içeren Ücretsiz stok fotoğraf

Öfkelendiğiniz zaman, sizi öfkelendiren kimseye karşı birkaç söz söyleyerek içinizi dökmüş ve boşaltmış olursunuz. Ama karşınızdakinin ne duruma geldiğini düşünür müsünüz? O da sizin zevkinize katılıyor mu? Sizin ateşli sözleriniz ve düşmanca davranışlarınız, sizinle anlaşmasına yardım eder mi?

Yazar burada Wilson’un bir söylemini paylaşıyor;
“Yumruklarınızı sıkarak bana geldiğiniz takdirde, benim yumruklarımı iki kat sıkacağıma inanabilirsiniz; ama bana gelir de, gelin şu sorunu birlikte konuşalım, anlaşmazlığın nedenini anlayalım derseniz çok geçmeden aramızda ciddi bir ayrılık bulunmadığı, tersine anlaştığımız noktaların ayrıldığımız noktalardan çok daha fazla olduğunu görürüz ve birlikte hareket etmemize hiçbir engel bulunmadığı anlaşılır.”

Sokrates Yöntemini Uygulayın

adam, ağız dalaşı, atışma içeren Ücretsiz stok fotoğraf

İnsanlarla konuştuğunuz zaman söze birdenbire tartışmalı noktalardan başlamayın. Anlaştığınız, birleştiğiniz noktalar üzerinde durarak, bunları güçlendirerek başlayın. Aynı amaç için çalıştığınızı belirtin. Aranızdaki ayrılığın amaç ayrılığı değil, yöntem ayrılığı olduğunu göstermeye çalışın.

Sokrates, karşı düşüncede olanlara ancak olumlu yanıt verebilecekleri sorular sorar ve bir kucak “evet”ten oluşan yanıtlarla davasını kabul ettirir ve hasımlarına birkaç dakika önce reddettikleri sonuçlara evet dedirtirdi. Öyleyse bir adama yanlış yaptığını söylemekten çekinerek bir de çıplak ayaklı Sokrates gibi “evet”le karşılanacak sorular sormayı yeğleyelim. Bknz: Sokratik Tartışma Yöntemi

Çinlilerin çok güzel bir atasözü vardır: “Hafif basan çok yol alır.”

İşbirliği Yapın

anlaşma, bağ, bağlantı içeren Ücretsiz stok fotoğraf

İnsanın kendi bulduğu düşüncelere, başkaları tarafından kendisine sunulan düşüncelerden fazla inandığı kesindir. Buna göre düşüncelerinizi başkalarına yüklemeye çalışmak doğru olmasa gerek. Ufak tefek düşünceleri ileri sürerek başkalarının bunları sonuçlandırmasına olanak vermek daha doğru olmaz mı?

Çözüm Odaklı Konuşun

Afrikalı Amerikalı, akıllı telefon, arkadaş içeren Ücretsiz stok fotoğraf

Unutmayın ki problemler, onları problem olarak gördüğümüz için vardır. Bir problemle karşılaştığımızda doğru soruları sorarak, probleme değil çözüme odaklanabiliriz. Başarısız insanlar probleme takılır. İletişimleri hep negatif olduğundan problem onların odak noktası olur. Başarılı insanlarsa, problemle karşılaştığında doğru soruları sorarak çözüme odaklanırlar. Bu durumu nasıl tersine çevirebilirim? Bu durumdan nasıl yararlanabilirim? Bu durumdan ne öğrenebilirim?

Çözüm odaklı iletişim ve olaylara çözüm odaklı yaklaşım çok çok önemlidir çünkü “Çözümün bir parçası olmayan her birey sorunun bir parçasıdır.

Düşman Kazanmadan Eleştiri Yapın

bahis, bar, başarı içeren Ücretsiz stok fotoğraf

Charles Schwab, bir gün çelik fabrikalarının birinde dolaşırken, işçilerden birkaçının sigara içtiklerine dikkat etmişti. Oysa, işçilerin tepesinde, “Sigara İçmek Yasaktır!” levhası asılıydı. Charles Schwab’ın bu adamlara bakarak: “Okuma bilmiyor musunuz?” dediğini mi sanıyorsunuz? Hayır. Tersine Schwab, işçilere yaklaşarak birer puro vermiş: “İşinizi bitirdikten sonra bunu dışarıda içerseniz sevinirim.” demişti.

Yaptıkları yanlışı anlayan işçiler, bir uyarıyla karşılaştıklarını anlamış ancak patronun bir şey söylememesi ve aynı zamanda kendilerine birer puro vermesi onları hoşnut etmiş ve sevindirmişti.

Önce Kendi Yanlışlarınızı Görün

açık hava, adam, bir başına içeren Ücretsiz stok fotoğraf

Bir dakika düşündükten sonra Josephine’i eleştirmemeye karar verdim; tersine ona bir hatasını anımsatmak istedikçe: “Yanıldın kızım, ama sıkılma. Ben de senin yaşındayken böyle yanılıyordum. Deneyimin arttıkça bütün bu hatalardan kendi kendine sakınacaksın. Ama bu işi şöyle ve böyle yapmış olsaydın daha iyi olmaz mıydı?” diyorum.

Emir Vermeyin

adam, aygıt, azarlama içeren Ücretsiz stok fotoğraf

Owen Young, kimseye doğrudan doğruya emir vermez, önerilerde, ricalarda bulunuyordu. Yani Bay Young, bir kimseye, “Şunu veya bunu yapın, şunu veya bunu yapmayın!” demez, “Şu nokta akla gelmez mi?” ya da “Acaba şu düşünce yerinde mi?” derdi. Sekreterlerinden birine bir düşünce vermek istiyorsa, “şu mektubu şu şekilde yazmak uygun olmaz mı?” diye sorar ya da bir mektup yazarken sekreterin de görüşünü alır ve her insana işini kendi kendine yapma fırsatını verir; yardımcılarının her hatadan bir ders alarak yapacakları işleri tam bir bilgi ve yetkiyle yapmalarını sağlardı.

Bu yöntem, insanların hatalarını kendi elleriyle düzeltmelerine yardım eder, herkese bir değer verir, kimsenin gururunu incitmemeyi sağlar. Bu yöntemi uygulayanlar, isyanlar değil, iş birliğiyle karşılaşır.

Kapanışı ise kitabı okumaya başlayıp bitirdiğim yerden birkaç fotoğraf paylaşarak yapmak isterim.